Granada Gezilecek Yerler Listesi
Granada, İspanya’nın Endülüs bölgesinde bulunan ve Elhamra dahil bir çok tarihi başyapıta ev sahipliği yapıyor. Granada’da gezilecek o kadar çok yer var ki hangisinden anlatmaya başlasam bilemedim. Albayzın, Medina Square, Sacromonte Town, Flamenko ve daha fazlası.
Granada
Granada diğer adıyla Gırnata şehri, Büyük Endülüs Medeniyetinden günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan tarihi eserleri ile dolu dolu bir şehirdir. Tarih boyunca Granada oldukça çalkantılı ve çekişmeli tarihsel olayların yaşandığı bir geçmişe sahiptir.
Ayrıca Granada, İspanya‘nın en çok turist alan şehirlerinden birisidir. Bunun nedeni ise şüphesiz bir mimari şaheser olan El Hamra Sarayı‘nın Granada şehrinde bulunuyor olmasıdır. İspanyolca ve İngilizce’deki “Grenada” şeklinde de telafuz edilir.
İspanya gezimizin üçüncü durağı olan Granada‘ya öğlen saatlerinde ulaştık. Hava sıcaklığı 36 derece ve oldukça kuru, bunaltıcı bir hava vardı. Şehirde kısa bir panoramik turun ardından gezilecek yerlere sırasıyla gitmek için yola koyulduk.
Granada nüfusu yaklaşık olarak yarım milyona yakındır. Çok kalabalık olmayan ve daha çok Elhamra Sarayı ile ön plana çıkmış, akıllarda yer etmiş bir şehir burası. Endülüs Özerk Bölgesi içerisinde kalıyor. (https://www.ine.es/covid/piramides.htm#!munTab)
Granada’nın Ünlü İlçeleri
- Alqueria del Fargue
- Maracena Tepesi
- Bobadilla
- Cin Teknesi
- Granada Şehir Merkezi
- Realejo (Yahudi mahallesi)
- Charterhouse
- Sakromonte
- Zaidin
- Bib Rambla
Granada’da Gezilecek Yerler
Tarihi kaldırımlar, geleneksel Endülüs ve Roma mimarisinin baskın olduğu ev, işhanı ve dini mabedler şehirde ilk göze çarpan yerlerdir.
1- El Hamra Sarayı
Granada ve hatta İspanya’ya geldiğinizde olmazsa olmaz mutlaka ama mutlaka dünya gözü ile görmeniz gereken El Hamra Sarayı için bir tam gün ayırmanızı öneriyorum. El Hamra Sarayı dünyanın sayılı tarihi miraslarından biridir. Paris için Eyfel Kulesi ne anlama geliyorsa Granada hatta İspanya için El Hamra o anlama gelir.
Elhamra sarayını burada uzun uzun yazmak istemedim. Çünkü çok detaylı bir Elhamra yazısını blog sayfamızda okuyabilirsiniz.
2- Granada Katedrali
Granada Katedrali şehrin merkezinde bulunan ve Endülüs Emevileri döneminden kalan Nasri Ulu Cami üzerine inşa edilmiştir. Roma imparatoru beşinci Charles döneminde yaptırılmıştır. Barok ve Gotik mimarinin Endülüs mimarisi ile mükemmel uyumu ile ortaya çıkan bu şaheser görmeye değer.
3- Kraliçe İzabel Şapeli
Kraliyet Şapeli, Granada Ulu Cami avlusunda 1500’lü yılların başında ekleme olarak katolikler tarafından yaptırılmıştır. İçerisinde Kraliyet ailesinin mensuplarına ait mezarlar bulunmaktadır. Katedralin hemen yan kısmında yer aldığı için bu eseri de görmeden geçmeyin.
3- Albaıcın (Albayzin, Albaisin)
Konum olarak Elhamra Sarayının kuzey tarafında kalan beyaz boyalı duvarları ile Bodrum evlerini anımsatan tarihi mahallenin adıdır. Albaicin mahallesinin iç kesimlerde müslüman ve yahudilerin evlerinin bulunduğu sokakları da mutlaka görmenizi öneririm.
Dönemin akıl hastanesi de yine Al-baicin mahallesinde hizmet veriyormuş. Arapça’da Al-Bayyazın olarak anılan bu mahallenin tarihi başlangıcı İberler’e kadar uzanmaktadır. Hatta şehrin kalesi olarak kullanılan Al-Qasaba (Alkazaba) saraya taşınmadan önce yine bu mahalle içerisinde bulunuyormuş.
Mahalle içerisinde İslam döneminden kalma bir çok su sarnıcı da gününümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Evlerin mimarisi genel olarak kırsal ve yarı kırsal (karmen evleri) karakteristiğe sahiptir. Bahçeli tarzda inşa edilen evlerin yanı sıra konaklar, ibadethaneler, tarihi han ve hamamlar bulunmaktadır.
Bu şirin mahalle içerisinde bir kaç saatliğine kaybolup tarihte bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Hep söylemişimdir “en iyi gezme şekli; kaybolarak keşfetmektir”.
4- Sacramento Mahallesi (Sacromonte)
Valparaiso tepesi üzerinde inşa edilmiş olan Sacramento mahallesi hristiyanların Granada’nın ilk mahallesi olarak bilinir. Hristiyanlardan önce ise Romanların yoğun olarak yaşadığı mahalledir.
Yumuşak kalker kökenli kayanın oyulması sonucu ortaya çıkarılan mağara evleri bulundurmaktadır. Romanlara (Gipsy) ait olan bu mağara evlerin iç mimarisi beyaz kireçle boyalı olmaları ve tavan kısmında bakır bardak, tabak ve tencerelerin asılı olmaları müthiş bir mimari ambiyans yaratmaktadır.
Günümüzde Flamenko kültürü bu tarihi mağaralarda yeniden hayat bulmaktadır. Burada her gece rengarenk ışıklar altında Flamenko dans eğlenceleri düzenlenmektedir. Açıkçası bizim kültürümüzde bulunan “Sıra Gecesi” formatına sahiptir. Geleneksel folklör, dans ve şarkılarla dolu bu eğlencelere 1 yada 2 saat süren seanslarla katılabilirsiniz.
Roman kültürünün dışında gezilecek yer olarak Sacromonte Manastırı ve bir Flamenko müzesi de bulunmaktadır.
5- Charter House
Granada’nın bir diğer gezilecek bölgesi ise sulak meyve bahçelerinden oluşan geleneksel evleri olan Charterhouse evleridir. Türkçe’de “kiralık ev” gibi anlamsız bir karşılığı var. Mahalleden çok büyük bir çiftliği andıran Charterhouse’da inşa edilmiş bir de manastır bulunmaktadır.
Tarihi manastır savaş esnasında her ne kadar ağır bir şekilde yıkıma uğrasa da başarılı bir restorasyon ile tekrar ayağa kalkmıştır. İçerisinde manastır, kilise ve evlerin bulunduğu bir dini komplkstir.
Manastırın bulunduğu sokağın girişinde kemerli bir kapı bulunur. Manastırın avlusuna doğru uzun bir yol vardır ve sonrasında merdivenler ile kilise bölümüne ulaşılır.
6- Granada Camisi
Granada tepesinde bulunan caminin tarihi geçmişi 1980’lere kadar uzanmaktadır. Yani tarihi bir özelliği yoktur. Ancak mimari tarzı olsun süsleme sanatı olsun kendini kentin ön planına taşımayı başarabilmiştir.
Bir kısmı yıkılarak katedrale dönüştürülen Nasrid Ulu Caminin anısına bir Arap iş insanı tarafından yaptırılmıştır. Fas, BAE ve Malezya’da caminin inşa sürecinde hem maddi hem de mimari anlamda destek olmuşlar. Büyük uğraşlar ve engellemeler sonucunda 2000’li yıllarda Cami hizmete açılmıştır. Şimdilik sadece 500-600 kişi kapasiteye sahiptir.
7- Marques de Salar Sarayı
Grenada şehrinin en işlek ve görkemli caddelerinden biri olan Carrera ‘del Darro caddesinde bulunuyor. Günümüzde saray içerisinde bir de Koku Müzesi (El Patio ‘de los Perfumes) ve Çiçek Meydanı bulunur.
8- Medina Meydanı
Medina meydanı tarihte çok acı verici olaylara şahit olmuştur. Endülüs Emevi İmparatorluğunun yıkılması sonucu Kraliçe İzabel’in kurduğu Engizisyon Mahkemeleri tarafından bir çok müslüman ve yahudi kökenli insan burada giyotin ile idam edilmiştir. İdam edilenlerin sayısı binlerle hatta onbinlerle ifade ediliyor.
Günümüzde birkaç heykel ve anıttan oluşan ve insanların dinlenmek için kullandıkları bir parkı andırmaktadır. Medina meydanının etrafında bir çok hediyelik eşya satan mağaza bulunmaktadır. Geleneksel tarihi ürünler, el sanatları ürünleri ve yöresel eşyaların örneklerini bulabilirsiniz. Granada’da alış veriş için en ekonomik fiyatlar ve bol çeşiti Medina Meydanındaki gift shoplarda bulacaksınız.
9- Granada Arkeoloji Müzesi
Al-Baicin mahallesinde bulunan Castril Sarayı içerisinde 1800’lü yıllarda inşa edilmiştir. İberler’den günümüze kadar yaşamış neredeyse tüm medeniyetlere ait tarihi eserler sergilenmektedir. Kent tarihine hakim olmak için gezilmesi gerekli yerlerden biridir.
Eserlerden bazıları; tarihi para ve sikkeler, biblo, heykel, büst, astronomi ölçüm aletleri, geleneksel yemek kapları, toprak testi ve vazolar.
10- Palacio ‘de Los Olvidados (Engizisyon Mahkemesi)
Endülüs İmparatorluğundan sonra yönetimi devralan Katolik Krallığı tarafından kurulmuş olan ünlü İspanyol Engizisyon Mahkemesi. Engizisyonda yargılanan ve idam edilmek için giyotine gönderilen binlerce talihsiz insan olmuş.
Müze içerisinde giyotinlerin yanı sıra Engizisyon tarihine ışık tutacak olan bir çok işkence aleti bulunuyor. Gezerken tüylerinizin diken diken olacağı bir müze. Belirli yaşın altındaki çocukların girmesine ise müsade edilmiyor.
11- Granada’nın Gezilecek Diğer Ünlü Yerleri
Vaktiniz kalırsa aşağıdaki listede bulunan yerleri de gezmenizi tavsiye ederim.
- Aziz Jeronimo Manastırı (Monasterio de San Jerónimo)
- Endülüs (Arap) Hamamı
- Güzel Sanatlar Müzesi
- Palacio de’la Madraza (Medrese Kalıntıları)
- El Banuello (Tarihi Roma Hamamı)
- Corral ‘del Carbon (Tiyatro)
- San Salvador Kilisesi
- San Juan de Dios Hastanesi
- San Juan de Dios Bazilikası (Basílica de San Juan de Dios)
- Cervantes Anıtı
- Botanik Bahçe
- La Alcaiceria (Endülüs Mısır Çarşısı)
- Sacromonte Gipsy Müzesi
Granada Tarihi
Granada tarihinde İberler, Roma, Vizigotlar ve sonrasında ise uzun yıllar Endülüs Emevileri’nin kontrolünde kaldıktan sonra müslümanların zayıf düşmesine dayanamayarak elden çıkmıştır. 1400’lü yıllarda hristiyanların yönetimine geçmiştir. Özellikle Sultan Hasan döneminde çok gerilemiş ve gücünü kaybetmeye başlamıştır. Sultan Hasan’ın zevkine ve kadınlara olan aşırı düşkünlüğünün sebep olduğu bilinir.
Kendisine bir harem kurmuş ve bu sebeple karısı olan Ayşe Sultan kendisini zehirlemeye kalkışmış ancak başarısız olmuştur.
Rivayete göre İspanya’da hızla yayılan hristiyanların başındaki Kraliçe İsabel’e ait kervana ani bir baskın yaparak bir kızı kaçırıp saraya getiriyor. Sultan Hasan bu kıza evlilik teklifinde bulunuyor. Bu durum İzabel’i oldukça sinirlendiriyor.
Sultan Hasan’ın bir de oğlu vardır. Şehzade Muhammet. Ama tıpkı babası gibi pek bir vasfı olmayan bir karaktere sahip. Oldukça pasif ve haliyle devlet işleri çok fazla ilgisini çekmiyor.
Endülüs bu halde iken Kraliçe İzabel Malaga şehrini kuşatmaya başlıyor. Bu sırada Şehzade Muhammet ise Granada şehrinde bir ferman çıkarıyor ve babasını reddettiğini bildiriyor. İçten içe zayıflayan Endülüs’ün bu halini gören Kraliçe İsabel Malaga’dan sonra Granada kapılarına dayanıyor ve Şehzade Muhammet’e bir teklifte bulunuyor.
Teklife göre eğer bir direnme olmadan şehrin anahtarı hristiyanlara verilirse Granada kan dökülmeden el değişmiş olacaktır. Müslüman, Musevi, Hristiyan ve Gipsylerin (Roman) yoğun olarak yaşadığı Granada’nın düşmesi an meselesidir.
Başlarda direniş olsa da, Sultan ve Şehzade arasındaki anlaşmazlıktan yararlanan Kraliçe galip gelmeyi başarmıştır. Elhamra sarayı yapı itibariyle aylarca hatta yıllarca kuşatılamayacak kadar sağlam bir yerdir ancak kraliçe kaleyi içeriden kuşatmıştır.
Yapı itibariyle zayıf bir karaktere sahip olan Şehzade Muhammet’e babası Sultan Hasan şöyle demiştir:
– Sen bu şehri savunmadan düşmana teslim edecek kadar zayıfsın.
Şehzade ve Sultan Hasan arasındaki konuşmadan..
Aynen babasının dediği gibi savaşmadan Granada şehrinin yani Endülüslerin elindeki son şehrin anahtarını kendi elleriyle kraliçeye teslim etmiştir.
Ancak kraliçe verdiği sözleri tutmaz ve hristiyanların dışındaki tüm tebaların hristiyanlığı kabul etmesini emreder. Hristiyan olmak istemeyenleri ise Engizisyon Mahkemesinin kararıyla Medina meydanında kurdurduğu giyotinler ile idam eder. Çok sayıda Müslüman ve Yahudi, Hristiyanlığı kabul etmediği için idam edilir. Bir kısmı ise şehirden kaçmayı başarır.
Bu kaçış esnasında Gipsyler yani çingeneler şehrin dışındaki mağaralarda sefalet içinde yaşamaktadır. Gipsyler, yaşadıkları mağaraların içerisinde gizli bölmeler inşa ederek kraliçenin zulmünden kaçan müslüman ve yahudilere yardım etmişlerdir.
Granada şehrinin tarihi Sacramento bölgesinde (Elhamra sarayının güney batı tarafında) Gipsylerin mağaraları günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Hatta Gipsylerin ünlü Flamenko kültürü bugün buradaki mağaralarda yaşatılmaktadır. Eski dilde söyledikleri şarkılar eşliğinde canlı flamenko dansı sergiliyorlar.